بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم

وَاَوْحٰى رَبُّكَ اِلَى النَّحْلِ اَنِ اتَّخِذ۪ي مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتاً وَمِنَ الشَّجَرِ وَمِمَّا يَعْرِشُونَۙ ﴿٦٨
ثُمَّ كُل۪ي مِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ فَاسْلُك۪ي سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلاًۜ يَخْرُجُ مِنْ بُطُونِهَا شَرَابٌ مُخْتَلِفٌ اَلْوَانُهُ ف۪يهِ شِفَٓاءٌ لِلنَّاسِۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَةً لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ ﴿٦٩
﴾68﴿ Ve rabbin bal arısına şöyle ilham etti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine yuvalar edin.
﴾69﴿ Sonra her türlü besleyici ürünlerden ye; rabbinin koyduğu kanunlara boyun eğerek çizdiği yollardan git!” Onların karınlarından, farklı renk ve çeşitlerde şerbet (kıvamında bir sıvı) çıkar ki onda insanlara şifa vardır. İşte bunda da düşünen bir topluluk için açık delil bulunmaktadır. (Nahl Suresi 68-69. ayetler)

25 Temmuz 2014 Cuma

Netice Böyle Oldu; Tecrübe Sahibi Oluyorum

Nasipte bu varmış. Kovandaki bütün çerçeveleri elden geçirdim. Demek bir ana yüksüğünü görememişim. İki veya üç günlük fakla çıkan ana, bütün yüksükleri iptal ediyor. Ölü analar kovanın tabanında yatıyordu. Çıkan ana da Rize'den gelen ananın yumurtasından.  Şimdilik kısmet bir tane imiş. Buna da çok şükür.

Zaiyattan kesitler. Kafes olmayınca, birazda erken davranmayınca... 


Boş durmamışlar hemen dalakları asmışlar.




Hani yenilen pehlivan güreşe doymaz ya, hemen transfere başladım. Yine Rize'den Arif Beyin gönderdiği ananın larvalarından aldım. Bu sefer daha kolay oldu. İşlem hoşuma gitti. Yeni petekten larva almak daha kolay. Larvaları seçerek dikkatli bir şekilde alabiliyorum. Birinci transferde arı sütünü görmemiştim. Kendi yüksüklerini bozup içindekilerini vermiştim. Bunda larvanın kedi sütünü zayi etmeden daha kolay, incitmemeye çalışarak transfer yaptım. 

Ve hazırladım. Son hali bu.



Larva telin ucunda.


Yuvasına giriyor.

Hoşuma giden bir foto. Dostlarda görsün dedim.






Bir önceki çıkan ana. Sayın Asım KADIOĞLU menşeli.


Boyanma vakti geldi. Elime aldım. Nazikçe boyayayım dedim. Güzel odu. Derken bir kanat darbesi, sol küçük kanat boyandı. Çıta kovanın üzerindeydi. İşçi arılar kanattaki boyayı hemen temizlediler.

Ve tahta kovana geçiş. 


Orta sehpa; sol üç Sayın Asım Abimin hediyesi. Sağdaki olanda yerli.(Boyadığım)
Soldan sırayla, sekiz, sekiz, altı ve üç çıtadalar.

Sayın Muhteşem Abim; siz yine öndesiniz. Tecrübe farkı daima önde olur. Sizin körükçünüzün körükçüsü olmaya namzedim.

Arı ve arıcı dostlarına...
Selam, saygı ve muhabbetle...

3 yorum:

Unknown dedi ki...

Selamun aleyküm Muhittin Bey,
Çerçevelerde unutulan veya görülemeyen gizli doğal yüzsükler, ana arı üretimini kötü yönde etkiliyor bunun için starter yapacak olan kovan kesin yavrusuz olması gerekiyor,başarılar dilerim.

Selamlar.

muhteşem turunç dedi ki...

Hocam meşhur bir hikaye vardır; adam karısını boşar bütün derdi süslü bir hanım ile evlenmektir. Çocukları da analarını süsleyin püsleyip babaları ile evlendirirler. Şimdi bu Kayserili hikayesinde olduğu gibi ben anayı sizden daha iyi boyamış bulunmaktayım :) o nedenle benim körükçüm olmaya devam edeceksiniz. sağlıcakla kalın.

A. Gökhan Dellal dedi ki...

Hocam Selamün Aleyküm, moralinizi bozmayın, ana yüssüğü herkesin gözünden kaçabilir. Bunlar olabilecek şeyler. Bu arada Anayı nasıl boyadınız öyle, yağlı boya calışması gibi olmuş, ben bir şey anlamadım ama sanatkarlar anlamıştır:)
Gelecek sene saf bir ana size hediyem olsun.
Selam ve dua ile